1991 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1992-1993 yıllarında Muş Bulanık ilçesi ve Muş Devlet Hastanesi acil servisinde zorunlu hizmetini tamamladı.
Mansuroğlu Mah. 286/10 Sok. No:7 Brand Office K:6 D:22 Bayraklı / İzmir
Alfa Lipoik Asit her hücrede doğal olarak bulunan, hem suda hem yağda çözünülebilen ve oktanoik asitten türetilen bir bileşkendir. İnsan vücudu tarafından da üretilen alfa lipoik asit diyabet, diyabetik nöropatiler ve karaciğer hastalıkları gibi pek çok konuda destek olur. Ayrıca sinirlerde oluşabilecek hasarları giderme, kilo kaybı veya kan şekeri kontrolü gibi kanıtlanmış birçok özelliği bulunur. Tüm bunların yanı sıra günümüzde en çok anti-aging, yani yaşlanma karşıtı, etkisiyle ön plana çıkan bir antioksidandır. Enerji üretimi gibi hücresel işlevlerde de yer alarak, “Apoptotik (programlı hücre ölümü)” üzerinde etkisi olduğu üzerine önemli tıbbi araştırmalar da vardır.
Cildi yenileme ve gençleştirme özelliğiyle ön plana çıkan Alfa Lipoik Asit metabolizmayı hızlandırarak yaşlanmayı geciktirir, kırışıklıkların önlenmesinde yardımcı olur ve yaşlanma belirtilerini yavaşlatır. Oksijen tüketimini arttırarak hücre içi yaşlanma parametrelerini kısıtlar.
Vücuttaki glukozun zararlarını azaltarak yaşlanma sürecini uzatır. E ve C vitaminlerinden daha etkilidir. Alfa Lipoik Asit cildin yüzeyine ve cilt zarına nüfuz edebilir. Bu özelliği ile bu bileşen cilt hücresinin hem içinde hem de dışında yarar sağlayabilir.
Ayrıca Alfa Lipoik Asit antioksidan olarak güçlü bir bileşen olduğu için etkili bir cilt koruyucudur. Bu özelliği ile hücre ölümlerini yavaşlatır, kırışıklık görünümünü azaltır ve cildinizin daha uzun süre genç kalmasını sağlar.
Bunun yanısıra Alfa Lipoik Asit stress, alkol gibi sebeplerden oluşan cilt hasarlarına veya foto yaşlanmaya (güneş ışığına bağlı cilt yaşlanması) karşı da koruma sağlayarak, cilt dokusunun da düzelmesine yardımcı olur.
Alfa Lipoik Asit (ALA) vücudumuzda az miktarda üretilir. Ancak günlük beslenmemizde bolca tükettiğimiz pek çok besinde de bulunur. Özellikle kırmızı et ve karaciğer/ kalp gibi sakatat olarak da bildiğimiz proteinler, ıspanak-brokoli-brüksel lahanası-bezelye-patates-domates gibi sebzeler ve pirinç kepeği gibi tahıllar Alfa Lipoik Asit açısından en zengin besinlerdir.
Alfa Lipoik Asit antioksidan olarak insan bünyesinde üretilmesine rağmen, üretilen bu miktar yeterli değildir ve bir süre sonra vücut dışarıdan takviyeye ihtiyaç duyar. Alfa Lipoik Asit cilde sürülebilen kremler, oral yolla alınabilen kapsüller veya damar yolu ile vücuda alınabilir. Yapılan araştırmalar, günlük 20 mg ile 50 mg arasında alınmasının uygun olabileceği yönündedir. Ancak bu miktarın kişiye göre ve vücudun ihtiyacına göre değişebileceği unutulmamalıdır.
Bu sebeple düzenli ilaç kullanan kişilerin veya herhangi bir sağlık problemi yaşayan kişilerin Alfa Lipoik Asit içeren gıdaları, takviye ürünleri veya tedavilerini doktorlarına danışmadan kullanmamalarını öneriyoruz.
Ayrıca Alfa Lipoik Asit antioksidan olarak güçlü bir bileşen olduğu için senede iki ya da üç kere, üçer aylık kürler şeklinde alınmalıdır. Bu güçlü aktioksidanın hem suda hem de yağda çözünülebilmesi göz önünde bulundurularak, öğün aralarında veya aç karnına alınması tavsiye edilmektedir.
