Loading

Akupunktur

Akupunktur nedir?

Akupunktur, binlerce yıllık geçmişi olan pek çok hastalıkta etkinliği ispatlanmış olan bir tedavi yöntemidir. Son yıllarda Batı ülkelerinde de popülaritesi artan akupunktur tedavisi ile vücudun enerji kanallarındaki dengesizliklerin düzeltilmesi amaçlanır.

Akupunktur, acus (iğne) ve punctura (batırmak) kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Vücudumuzda çizgi şeklinde bulunan meridyenlerin üzerindeki akupunktur noktalarına özel iğne, lazer ya da ısı uygulanarak yapılan tedavi ve hastalıklardan korunma bilimidir. Sıklıkla zayıflama için kullanıldığı bilinse de migrenden bağırsak hastalıklarına, bel-boyun fıtıklarından depresyona kadar çok geniş kullanım alanı vardır.

Akupunktur artık alternatif tıp olmaktan çıkmış, tamamlayıcı tıp bilimi içerisine dahil olmuştur. Akupunktur tedavisinin diğer bilim dalları ile ortak çalışması sonucu birçok hastalıkta oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Akupunktur önceleri sadece Çin tıbbı olarak isimlendirilmekte ve ne olduğu tam olarak bilinmeyen bir tedavi yöntemi olarak biliniyordu. Günümüzde yapılan bilimsel çalışmalarda ise etkileri ve etkinliği her geçen gün daha iyi anlaşılmakta ve hayranlık toplamaktadır. Çünkü akupunktur tedavisinde vücuda dışarıdan herhangi bir madde ya da ilaç verilmez. Akupunktur noktalarına verilen uyarılar ile meridyenlerde dolaşan enerjinin doğru şekilde yönlendirilmesi ve vücut dengesinin (homeostaz) yerine getirilmesi hedeflenmektedir. Bu enerji azlık ya da fazlalıklarının normale döndürülmesi ile hastalıkların kalıcı tedavisi de sağlanmış olmaktadır.

1000 Nokta

Vücutta etkileri çok net olarak bilinen 1000 nokta (tedavide 300 kadarı kullanılır) ve bu noktaları birbirine bağlayan 12 esas ve 2 ekstra meridyen bulunmaktadır. Eski Uygur Türk heykellerinde 3000 civarında noktanın işaretli olduğu bilinmektedir. Akupunktur noktalarının ve meridyenlerinin lokalizasyonu son zamanlarda yapılan çalışmalar ile bilimsel olarak ispatlanmıştır. Akupunktur noktalarının, akupunktur iğnesi, elektrik akımı, lazer veya ultrason gibi yöntemler ile uyarılması ile hastalıklar tedavi edilir.

Akupunktur sadece vücuda iğne batırarak yapılmaz. Vücut, kulak, saçlı deri, tırnak dibi, karın gibi birçok mikrosisteme de uygulanarak oldukça başarılı sonuçlar alınır. Örneğin kulak akupunkturunda Çin kulağı, Nogier kulağı gibi farklı ekoller uygulanabileceği gibi iğne ya da tohum tedavileri de uygulanabilmektedir. Ayrıca akupressor adı verilen diğer bir yöntem ile akupunktur noktaları üzerine parmakla masaj yapılarak da meridyenlerin stimüle edilmesi mümkündür.

İlaç tedavisi sırasında meydana gelebilen alerjik reaksiyonlar, ilaç yan etkileri ya da ilaçların istenen derecede fayda gösterememesi sonucu hastaların ilaçlara antipati göstermesi çağdaş tıbbın temel problemleridir. Akupunkturun üstünlüğü, vücudun kendi imkanlarını kullanarak dışarıdan herhangi bir madde almadan hastalığı tedavi edebilmesidir.

Akupunkturun vücut fonksiyonları üzerine etkisi nelerdir?

İğne ile yapılan akupunkturda subjektif etkiler ve objektif etkiler olur.

Subjektif (ölçülemeyen) etkiler

İğneleme bölgesinde hafif ağrı, gerginlik, ağırlık, ısınma-soğuma hissi, yüzeyel dokuda küntlük ya da iğne çevresinde lokal kas spazmları görülebilir.

Objektif (ölçülebilen) etkiler

Analjezik etki: Ağrı eşiğini yükselterek ağrının azalmasını sağlar.

Sedasyon etkisi: Akupunktur uygulaması sırasında beyinde metabolik değişiklikler olur. Örneğin dopamin eksikliği sonucu ortaya çıkan Parkinson hastalığının tedavisinde, akupunktur tedavisi ile dopamin arttırılarak hasta tedavi edilebilir.

Homeostatik etki: Sempatik ve parasempatik sistemin normal çalışmasını ve endokrin organlarla düzenli bir etkileşimin olmasını sağlar. Solunum, kalp atım sayısı, kan basıncı, idrar çıkışı, asit-baz dengesi gibi vital değerlerin normal sınırlar içinde kalmasına yardımcı olur.

İmmün sisteme etkisi: Akupunktur, immun sistemi uyararak vücut direncini arttırır. Lökositleri (beyaz kan hücreleri), antikorları ve gama globülin düzeylerini arttırır. Enfeksiyonlara karşı direnci yükseltir.

Psikolojik etki: Bu etkiyi hipnoz ya da telkinle karıştırmamak gerekir. Akupunktur tedavisinde vücudun kendisinin ürettiği seretonin ve benzeri maddeler ile daha mutlu hale gelir. Hatta siyatik sinir ağrısı gibi acil durumlarda, siniri uyuşturmaya gerek kalmadan ağrılar azaltılabilmektedir. Akupunktur tedavisinde hastanın EEG’sindeki (elektroensefelografi) alfa dalgalarında değişiklikler meydana gelmektedir. Alfa dalgalarındaki değişiklik ile hastalar gevşemekte ve kendilerini daha rahat hissetmektedirler. Akupunktur uygulaması esnasında ya da hemen sonrasında uyku halinin görülmesinin nedenlerinden birisi de budur.

Motor fonksiyonlarda düzelme: Akupunkturun vücuda salgılattığı endorfinin ağrı kesici özelliği yanısıra çok ciddi iyileştirici etkisi de bilinmektedir. Örneğin bel fıtığında ağrıyı azaltmakta ve sinir etrafındaki ödemi de çözerek sinir basısını azaltmaktadır.

Akupunktur uygulamasında ağrı olur mu?

Hasta görüşmesi ve muayenesinden sonra hekim uygun olan akupunktur reçetesini uygular. Akupunktur uygulanacak alanda giyecek kıyafet bulunamaz, mutlaka cilde direk uygulanması gerekir. Steril akupunktur iğneleri ilgili oldukları noktalara yerleştirildikten sonra 10 ile 30 dakika arasında bekletilir. Bu süre zarfında hastanın olabildiği kadar hareketsiz kalması istenir. İğnelerin takılı olduğu bölgede basınç, kıpırdanma, hareketlenme gibi hisler olabildiği gibi çoğu zaman hasta hiçbir şey hissetmez. İğnelemelerde ağrı olmaz, çok ağrılı bir durum gelişirse yüzeyel sinirlerden birisine denk gelmiş olabilir ve iğne hemen çıkartılarak tedaviye diğer noktadan devam edilir.

Whatsapp